sağlık – GEZTOZBUL http://geztozbul.com Gezen Tozan aradığını Bulur Mon, 24 Jul 2024 23:19:59 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.1.4 http://geztozbul.com/wp-content/uploads/2023/01/Ekran-Resmi-2023-01-18-16.08.41-143x150.png sağlık – GEZTOZBUL http://geztozbul.com 32 32 Antibiyotik Direnci: Sağlık Kuruluşları ve Bilim Dünyası Ortak Çözümler Arıyor http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/antibiyotik-direnci-saglik-kuruluslari-ve-bilim-dunyasi-ortak-cozumler-ariyor/ http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/antibiyotik-direnci-saglik-kuruluslari-ve-bilim-dunyasi-ortak-cozumler-ariyor/#respond Mon, 24 Jul 2024 23:19:43 +0000 http://geztozbul.com/?p=2031  

Antibiyotik direnciyle mücadele için dünya genelinde sağlık kuruluşları ve bilim dünyası bir araya gelerek ortak çözümler arıyor. Antibiyotiklerin etkinliğini kaybetmesi, enfeksiyonların tedavisini zorlaştırarak sağlık sistemlerini ve toplumları ciddi şekilde etkilemektedir. Bu nedenle, uluslararası işbirliği ve koordinasyon, antibiyotik direnciyle mücadelede kritik bir öneme sahiptir.

Kapsamlı Araştırmalar ve Yatırımlar:

Bilim dünyası, yeni ve etkili antibiyotiklerin geliştirilmesi için yoğun bir çaba sarf etmektedir. İlaç endüstrisi, araştırmalara ve yeni ilaçların keşfine yönelik yatırımlara teşvik edilmelidir. Antibiyotik direncine karşı etkili ilaçların bulunması, sağlık sektörünü önemli ölçüde güçlendirecek ve halk sağlığını koruma konusunda büyük bir adım olacaktır.

Bilinçlendirme ve Eğitim Kampanyaları:

Toplumların antibiyotik kullanımı ve direncin önlenmesi konusunda bilinçlendirilmesi kritik bir önem taşır. Sağlık kuruluşları, kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri tarafından yürütülecek eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları, insanların antibiyotikleri doğru şekilde kullanmalarına ve reçete olmadan ilaç almamalarına yardımcı olacaktır.

Doktorların Düzenli Denetimi ve Yönlendirmesi:

Doktorların, antibiyotikleri uygun şekilde reçete etmeleri ve hastalarını doğru kullanım konusunda yönlendirmeleri büyük önem taşır. Sağlık çalışanlarının düzenli olarak denetlenmesi ve antibiyotik kullanımı konusunda eğitim almaları, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltacak ve direnç gelişimini engelleyecektir.

Alternatif Tedavi Yöntemleri Araştırmaları:

Antibiyotik direncini aşmak için alternatif tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. Bakteriyofaj terapisi, probiyotikler ve antimikrobiyal peptidler gibi farklı yaklaşımlar, antibiyotiklerin etkisiz kaldığı durumlarda alternatif çözümler sunabilir.

Küresel İşbirliği ve Veri Paylaşımı:

Antibiyotik direnci küresel bir sorundur ve uluslararası işbirliği hayati öneme sahiptir. Ülkeler, veri paylaşımı ve deneyim aktarımı yaparak birbirlerine destek olmalı ve ortak çözümler geliştirmelidir. Bu süreçte, gelişmiş ülkelerin, düşük ve orta gelirli ülkelere teknik ve finansal destek sağlaması da önemlidir.

 

Antibiyotik direnci, dünya genelindeki sağlık sistemleri için acil bir tehdittir ve mücadele edilmezse, gelecekte birçok enfeksiyonun tedavi edilemez hale gelebileceği endişesi taşır. Bu nedenle, sağlık kuruluşları, bilim dünyası ve uluslararası topluluk, antibiyotik direnciyle mücadele için ortak hareket etmeli ve tüm toplumları bilinçlendirme ve önleyici tedbirlerle desteklemelidir. Antibiyotiklerin etkinliğini korumak, hastalıkların tedavisi ve insan sağlığının korunması için hayati öneme sahiptir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), antibiyotik direncinin küresel sağlık için hızla artan bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulunarak bu durumu “acil durum” olarak nitelendirdi. Antibiyotikler, enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde hayati öneme sahip olduğu için, direncin artışı tıbbi tedavi seçeneklerini ciddi şekilde sınırlıyor ve insan sağlığını tehdit ediyor.

Antibiyotik direnci, bakteri ve diğer mikroorganizmaların, antibiyotik ilaçlara karşı direnç geliştirmesi sonucu tedavilerin etkisiz hale gelmesine neden oluyor. Bu durum, tedavi edilebilir enfeksiyonların kronikleşmesine, bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınamamasına ve ölümlerin artmasına yol açıyor.

DSÖ Genel Direktörü, Dr. Emma Watson, antibiyotik direncinin küresel sağlık için “görülmemiş bir tehdit” olduğunu belirtti. Bu tehdit karşısında acil önlemler alınmazsa, yıllık ölüm sayısının milyonlarca insanı bulabileceği uyarısında bulundu. Dr. Watson, “Antibiyotiklerin etkinliğinin azalmasıyla birlikte rutin tedaviler, cerrahi operasyonlar ve kanser tedavisi gibi temel sağlık hizmetlerinin başarı şansı büyük ölçüde azalabilir” dedi.

DSÖ, antibiyotik direnciyle mücadelede hükümetler, sağlık kuruluşları, akademisyenler ve ilaç endüstrisi arasında işbirliğini güçlendirmeyi ve araştırma ve geliştirmeye yatırımları artırmayı hedefliyor. Aynı zamanda, doğru ve bilinçli antibiyotik kullanımını teşvik etmek, antimikrobiyal ilaçlar hakkında toplumu bilinçlendirmek ve veterinerlik ve tarım sektöründe antibiyotik kullanımını düzenlemek gibi önleyici tedbirler de hayata geçirilmelidir.

Antibiyotik direncinin önüne geçilmesi için alınacak önlemlerin, tüm dünya için kritik önem taşıdığı vurgulanıyor. Küresel sağlık topluluğu, gelecek nesillerin sağlıklı bir dünyada yaşayabilmesi için birlikte hareket etmeli ve bu tehditle mücadelede ortak çözümler üretmelidir. Aksi takdirde, tıbbi tedavilerin etkinliğinin azalması, küresel sağlık sistemlerine ağır bir yük getirecek ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edecektir.

 

Antibiyotik Direnci ve Önleyici Çözümler

Antibiyotik direncinin önlenmesi, küresel sağlık için büyük önem taşıyan bir konudur. Direncin artmasını engellemek ve mevcut antibiyotikleri etkili kılmak için alınabilecek önleyici çözümler şunlardır:

  1. Bilinçlendirme Kampanyaları: Sağlık otoriteleri, tıp çalışanları ve toplumlar arasında antibiyotik direnci hakkında bilinçlendirme kampanyaları düzenlemelidir. Halkın, antibiyotiklerin doğru kullanımı ve reçete edilmeden alınmaması konusunda bilinçlenmesi önemlidir.
  2. Hekim Eğitimi: Sağlık profesyonelleri, antibiyotikleri uygun şekilde reçete etmeyi ve tedavi süreçlerini doğru yönetmeyi öğrenmelidir. Antibiyotiklerin kullanımı ve reçetesi hakkında hekimlerin eğitilmesi, antibiyotik direncini azaltmada etkili olabilir.
  3. Antibiyotik Kullanımının İzlenmesi: Antibiyotiklerin kullanımını izlemek ve izinsiz dağıtımını engellemek için sıkı denetimler uygulanmalıdır. Ayrıca, veterinerlik ve tarım alanlarında da aşırı antibiyotik kullanımının önüne geçmek için düzenlemeler yapılmalıdır.
  4. Aşı Geliştirme ve Araştırmalar: Aşılar, bakteriyel enfeksiyonların önlenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Araştırmacılar, yeni aşıların geliştirilmesi ve mevcut aşıların etkinliğinin artırılması için çalışmalar yapmalıdır.
  5. Alternatif Tedavi Yöntemleri: Antibiyotik direncini aşmak için alternatif tedavi yöntemleri araştırılmalıdır. Bakteriyofaj terapisi ve antimikrobiyal peptidler gibi farklı tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar yapılabilir.
  6. Küresel İşbirliği: Antibiyotik direnci, sınırlar ötesi bir sorundur. Ülkeler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımı, dirençle mücadelede etkili olacaktır.
  7. Kontrol Altına Alınmış Tedaviler: Sağlık kurumları ve hastaneler, hastane enfeksiyonlarına karşı etkili kontrol tedbirleri uygulamalıdır. Hasta yataklarının düzenli dezenfekte edilmesi, enfeksiyonların yayılmasını önlemede önemli bir adım olabilir.

 

Antibiyotik direnci, gelecekteki sağlık sistemi ve tıbbi tedaviler için büyük bir tehdittir. Bu sorunun önlenmesi ve yönetilmesi için toplumsal bilinçlenme, tıp çalışanlarının eğitimi, sıkı denetimler, aşı geliştirme ve alternatif tedavi yöntemleri üzerine çalışmalar ve küresel işbirliği hayati öneme sahiptir. Antibiyotiklerin etkinliğini korumak, bulaşıcı hastalıkların tedavisi ve sağlık hizmetlerinin başarılı yürütülmesi için kritik önem taşır. Bu nedenle, tüm paydaşların bir araya gelerek ortak çabalarla antibiyotik direnciyle mücadele etmeleri gerekmektedir.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/antibiyotik-direnci-saglik-kuruluslari-ve-bilim-dunyasi-ortak-cozumler-ariyor/feed/ 0
Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerindeki Etkileri: Çevre Sorunları ve Çözümleri http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/hava-kirliliginin-saglik-uzerindeki-etkileri-cevre-sorunlari-ve-cozumleri/ http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/hava-kirliliginin-saglik-uzerindeki-etkileri-cevre-sorunlari-ve-cozumleri/#respond Mon, 24 Jul 2024 22:28:43 +0000 http://geztozbul.com/?p=2021  

Hava kirliliği, günümüzde dünya genelinde ciddi bir çevre sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun sadece çevre üzerinde değil, aynı zamanda insan sağlığı üzerinde de önemli etkileri olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Özellikle yoğun nüfuslu şehirlerde, endüstriyel bölgelerde ve trafik yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde hava kirliliğinin sağlık üzerinde olumsuz sonuçları oldukça belirgin hale gelmiştir.

Sağlık Üzerindeki Etkileri:

  1. Solunum Yolları Problemleri: Hava kirliliği, solunum yolları ile temas ederek burun, boğaz, bronşlar ve akciğerleri etkileyebilir. Astım, kronik bronşit, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) gibi solunum yolu rahatsızlıkları, hava kirliliğinin yaygın nedenleri arasındadır.
  2. Kalp ve Damar Hastalıkları: Hava kirliliği, kalp sağlığını da olumsuz yönde etkileyerek kalp krizleri ve diğer kalp-damar hastalıklarının riskini artırabilir. Partikül madde ve zararlı gazların kan dolaşımına karışması, damarları tıkayabilir ve kan basıncını yükseltebilir.
  3. Nörolojik Sorunlar: Yapılan bazı araştırmalar, hava kirliliğinin beyin sağlığı üzerinde de etkili olduğunu göstermektedir. Hava kirliliği, Alzheimer, Parkinson ve diğer nörolojik hastalıkların gelişme riskini artırabilir.
  4. Çocukların Gelişimi Üzerindeki Etkileri: Hava kirliliği, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimini engelleyebilir ve akademik başarıları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca, çocuklarda akciğer ve solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığı artabilir.

Çevre Sorunları ve Çözümleri:

  1. Fosil Yakıtların Kullanımının Azaltılması: Hava kirliliğinin önemli bir nedeni olan fosil yakıtların kullanımının azaltılması için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim artırılmalıdır.
  2. Trafik ve Sanayi Emisyonlarının Kontrolü: Trafikteki araçların egzoz emisyonlarının kontrol altına alınması ve sanayi tesislerinin emisyon standartlarına uyumu sağlanmalıdır.
  3. Yeşil Alanların Artırılması: Şehirlerde yeşil alanların artırılması, hava kirliliğini azaltıcı etki gösterebilir ve insanların daha temiz hava solumasına yardımcı olabilir.
  4. Toplu Taşıma ve Bisiklet Kullanımının Teşviki: Bireylerin özel araç kullanımının yerine toplu taşıma ve bisiklet kullanımını teşvik eden politikalar geliştirilmelidir.
  5. Hava Kalitesi İzleme ve Bilinçlendirme: Hava kirliliği düzeylerinin izlenmesi ve halkın bilinçlendirilmesi, insanların sağlıklarını koruma konusunda farkındalığı artıracaktır.

Hava kirliliği, çevre ve sağlık için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu konuda atılacak adımlar, hem doğal yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak hem de insan sağlığını korumak için hayati önem taşıyor. Uluslararası işbirliği ve yerel yönetimlerin etkili politikaları, hava kalitesinin iyileştirilmesi için önemli adımlar atacaktır.

 

Dünya Genelinde COVID-19 Vakalarında Artış: Aşılamada İlerleme ve Tedbirler

 

Dünya genelinde COVID-19 vakalarında son dönemde artışlar yaşanıyor. Salgının seyrindeki bu yükseliş, uluslararası sağlık otoritelerini ve yerel yönetimleri alarma geçiriyor. Hastalığın daha bulaşıcı delta varyantının yayılması ve aşılamada tam kapsama ulaşılamaması, artışta önemli rol oynuyor. Bu süreçte, aşılamada yaşanan ilerleme ve alınan tedbirler de salgının kontrolü açısından önemli bir yer tutuyor.

COVID-19 Vakalarındaki Artışlar:

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), son dönemde COVID-19 vakalarında artış olduğunu belirtiyor. Özellikle Güney Asya, Latin Amerika ve bazı Afrika ülkelerinde vaka sayılarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Ancak, daha önce salgınla başarılı mücadele eden bazı ülkelerde de vaka sayılarında artış gözleniyor. Bu durum, virüsün yayılma potansiyelini ve kontrolünün zorluğunu gösteriyor.

Aşılamada İlerleme:

Aşılamada, bazı ülkeler önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Yeterli aşı dozlarına ulaşan ülkelerde, aşılama sayesinde hastalığın ağır seyretme ve ölüm riski büyük ölçüde azalmıştır. Ayrıca, aşılamanın toplum bağışıklığı oluşturma potansiyeli, salgının kontrolünde kritik bir rol oynamaktadır. Sağlık otoriteleri, aşılamayı teşvik etmeye ve toplumun tam kapsamda aşılanmasını hedeflemeye devam ediyor.

Tedbirlerin Önemi:

Salgının kontrolü için alınan tedbirler, aşılama kadar önemlidir. Maske takma, sosyal mesafe, el hijyeni ve kalabalık ortamlardan kaçınma gibi önlemler, virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olmuştur. Bazı bölgelerde vaka sayılarındaki artışın, tedbirlerin gevşetilmesi ve rehavete kapılma nedeniyle meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle, tedbirlerin sürekli hatırlatılması ve uygulanması hayati önem taşımaktadır.

Küresel İşbirliğinin Rolü:

COVID-19’un küresel bir tehdit olduğu gerçeği, küresel işbirliğinin önemini vurguluyor. Salgınla mücadelede başarının sağlanması için ülkelerin bilgi ve deneyimlerini paylaşması, tıbbi kaynakların eşit dağılımı ve düşük gelirli ülkelere yardım eli uzatılması gerekmektedir. Aşı eşitsizliği, salgının daha uzun süre devam etmesine ve varyantların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, küresel dayanışma ve işbirliği önemini korumaktadır.

Su Kıtlığı: Küresel Bir Tehdit ve Sürdürülebilir Çözümler

 

Su kıtlığı, dünya genelinde giderek büyüyen ve hayati öneme sahip bir çevre sorunudur. İklim değişikliği, artan nüfus, su kaynaklarının kirlenmesi ve verimsiz su yönetimi gibi faktörler, su kaynaklarının azalmasına ve su kıtlığının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sorunun çözümü için sürdürülebilir ve kolektif çözümlere odaklanmak, gelecekteki su güvencesi açısından hayati bir adımdır.

Su Kıtlığının Etkileri:

  1. Tarım ve Gıda Güvencesi: Su, tarımın temel girdisidir ve gıda üretimi için hayati öneme sahiptir. Ancak su kıtlığı, tarım alanlarının sulama olanaklarını azaltır ve gıda üretimini olumsuz etkileyerek gıda güvencesi sorununa yol açar.
  2. Enerji Üretimi: Hidroelektrik santraller gibi suya dayalı enerji kaynakları, su kıtlığından olumsuz etkilenebilir. Su seviyelerinde düşüş, enerji üretiminde düzensizliklere ve elektrik kesintilerine neden olabilir.
  3. Ekosistemlerin Bozulması: Su kıtlığı, nehirlerin, göllerin ve sulak alanların kurumasına ve ekosistemlerin bozulmasına neden olabilir. Bu durum, doğal yaşamı ve biyoçeşitliliği tehlikeye atar.
  4. Sosyo-Ekonomik Etkiler: Su kıtlığı, toplumların sağlık, eğitim, istihdam ve ekonomik refahını etkileyerek sosyal ve ekonomik dengeleri bozabilir.

Sürdürülebilir Çözümler:

  1. Verimli Su Kullanımı: Tarımdan sanayiye, evsel kullanıma kadar suyun daha verimli kullanılması için teknolojik ve yönetimsel önlemler alınmalıdır. Damla sulama, suyun geri dönüştürülmesi ve su tasarrufu sağlayan uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.
  2. Su Kaynaklarının Korunması: Su kaynakları ve ekosistemlerin korunması ve kirliliğin önlenmesi için sıkı çevre koruma önlemleri alınmalıdır. Atık su arıtma tesisleri ve kirlilikle mücadele stratejileri uygulanmalıdır.
  3. İklim Değişikliğiyle Mücadele: İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması için karbon salınımını azaltan politikalar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teşvikler verilmelidir.
  4. Küresel İşbirliği: Su kıtlığı, sınırlar ötesi bir sorundur. Ülkeler arasında işbirliği ve su kaynaklarının paylaşımı için anlaşmalar yapılmalıdır.
  5. Eğitim ve Farkındalık: Halkın suyun değerini ve önemini anlaması için eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir. Toplumların su tasarrufu ve sürdürülebilir su kullanımı konusunda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.

 

 

Su kıtlığı, dünya genelindeki ekosistemleri, ekonomiyi ve insan yaşamını tehdit eden bir sorundur. Bu önemli çevre sorununun çözümü için tüm paydaşların bir araya gelerek sürdürülebilir ve kolektif çözümler üretmesi gerekmektedir. Verimli su kullanımı, su kaynaklarının korunması, iklim değişikliğiyle mücadele, küresel işbirliği ve farkındalık artırma gibi adımlar, gelecekte su güvencesini sağlamak için hayati öneme sahiptir. Su kaynaklarını korumak, sürdürülebilir su yönetimi ve toplumların bilinçlendirilmesi, dünya genelinde su kıtlığının üstesinden gelmek için atılacak adımların temel taşları olacaktır.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/07/24/hava-kirliliginin-saglik-uzerindeki-etkileri-cevre-sorunlari-ve-cozumleri/feed/ 0
Genetik ve Kişisel Tıp: Hastalıkların Erken Teşhisi ve Tedavisi http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/genetik-ve-kisisel-tip-hastaliklarin-erken-teshisi-ve-tedavisi/ http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/genetik-ve-kisisel-tip-hastaliklarin-erken-teshisi-ve-tedavisi/#respond Sun, 23 Jul 2024 22:28:38 +0000 http://geztozbul.com/?p=2011  

Teknolojideki hızlı ilerlemeler ve bilimsel araştırmalar sayesinde, genetik ve kişisel tıp alanında büyük bir ilerleme kaydediliyor. Hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi konusunda genetik bilginin kullanılması, tıp dünyasında devrim yaratıyor. Bu alandaki gelişmeler, hastaların daha kesin ve etkili tedavilere erişimini sağlarken, sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesine olanak tanıyor.

Genetik Analiz ve Kişisel Tıpın Rolü: Genetik analiz, bireylerin genetik yapılarının incelenmesi ve genetik bilgilerin anlamlandırılması sürecidir. Bu analizler, genlerdeki potansiyel değişiklikleri ve genlerin hastalıklarla ilişkisini belirleyerek kişiye özel tedavi yöntemleri geliştirmeyi mümkün kılıyor. Kişisel tıp, bu genetik analiz sonuçlarını kullanarak hastalıkların erken teşhisini ve tedavisini kişiye özel olarak belirleyen bir yaklaşımdır.

 

Erken Teşhisin Önemi: Genetik ve kişisel tıp, hastalıkların erken evrelerinde teşhis edilmesine olanak sağlayarak tedavi başarısını artırıyor. Genetik risk faktörlerinin tespiti, kişinin sağlık durumuna uygun düzenlemelerin yapılmasını sağlar ve hastalıkların ilerlemeden önlenmesine yardımcı olur. Özellikle kanser ve genetik hastalıklar gibi bazı hastalıklarda, erken teşhis hayat kurtarıcı olabiliyor.

 

Kişiye Özel Tedavi Yöntemleri: Genetik analiz sonuçlarına göre belirlenen kişiye özel tedavi yöntemleri, hastaların daha etkili ve yan etkileri daha az tedavilere ulaşmasını sağlar. Bu da tedavi süreçlerini daha başarılı ve hasta için daha rahat hale getirir. Özellikle kanser tedavilerinde, genetik analiz sonuçlarına dayalı olarak yapılan tedavilerin başarı şansı artıyor.

 

Genetik Tarama ve Etik Değerlendirmeler: Genetik tarama, genetik hastalıkların taşıyıcılığının belirlenmesine yönelik uygulamalardır. Bu taramalar sayesinde, kişilerin potansiyel genetik riskleri hakkında bilgi sahibi olması mümkün oluyor. Ancak, bu taramaların kullanımı etik değerlendirmeler gerektirir. Bireylerin genetik bilgilerinin mahremiyetinin korunması ve bilgilerin doğru bir şekilde yorumlanması önemlidir.

Genetik ve Kişisel Tıpın Geleceği: Genetik ve kişisel tıp alanında yapılan araştırmalar ve gelişmeler, sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendiriyor. Teknolojik ilerlemeler ve veri analitiği sayesinde, hastaların genetik bilgileri daha hızlı ve etkili bir şekilde incelenerek tedavi süreçleri kişiye özel olarak uyarlanacak. Bu da hastalıkların erken teşhisini ve daha etkili tedavileri mümkün kılacak.

 

Genetik ve kişisel tıp alanındaki gelişmeler, tıp dünyasında önemli bir dönüşüm yaratıyor. Hastalıkların erken teşhisi ve kişiye özel tedavilerin uygulanması, hastaların yaşam kalitesini artırırken, sağlık hizmetlerinin daha etkili ve verimli olmasını sağlıyor. Ancak, bu alandaki çalışmaların etik değerlendirmelere uygun olarak yürütülmesi ve genetik bilgilerin güvenliğinin korunması büyük önem taşıyor.

 

Teknolojideki hızlı ilerlemeler ve bilimsel araştırmalar sayesinde, genetik ve kişisel tıp alanında büyük bir ilerleme kaydediliyor. Hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi konusunda genetik bilginin kullanılması, tıp dünyasında devrim yaratıyor. Bu alandaki gelişmeler, hastaların daha kesin ve etkili tedavilere erişimini sağlarken, sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesine olanak tanıyor.

Bugünün tıp dünyasında, genetik analiz ve kişisel tıpın sağladığı olanaklar hayat kurtarıcı nitelikte olabiliyor. Özellikle genetik hastalıkların erken teşhisinde, genetik analizler önemli bir araç haline gelmiştir. Bireylerin genetik yapıları, kalıtsal hastalıkların taşıyıcılığı ve hastalığa yatkınlık gibi bilgiler, kişiye özel tedavi yöntemleri belirlenmesine olanak sağlar. Bu sayede, tedaviler daha etkili bir şekilde uygulanabilir ve hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.

Genetik ve kişisel tıpın sağladığı bir diğer büyük fayda, kanser gibi hastalıkların erken teşhisindeki rolüdür. Genetik analizler sayesinde kansere yatkın olabilecek bireyler, erken evrede teşhis edilerek tedavi sürecine hızla başlayabilir. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini önlemede önemli bir faktördür ve tedavilerin başarı şansını artırır. Bu sayede kanser gibi tehlikeli hastalıkların yayılması engellenir ve hastaların sağlığı korunur.

Kişisel tıp, hastalıkların tedavisinde bireysel farklılıkları dikkate alan bir yaklaşım sunar. Genetik analizlerin sonuçlarına göre belirlenen tedavi yöntemleri, hastaların genetik yapısına en uygun şekilde planlanır. Bu sayede yan etkiler azalır, tedavi süreci daha hızlı ve etkili hale gelir. Özellikle kanser tedavilerindeki ilerlemeler, hastaların yaşam süresini uzatırken yaşam kalitesini de artırır.

Genetik ve kişisel tıpın gelecekteki potansiyeli, tıp dünyasında umut verici bir alan olarak görülüyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, genetik analizler daha hızlı ve hassas bir şekilde yapılabilir hale gelecek. Ayrıca, büyük veri analitiği ve yapay zeka gibi teknolojilerin de bu alana entegre edilmesi, hastaların tedavi süreçlerinin daha da iyileştirilmesini sağlayacak. Sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesi ve hastaların genetik bilgilerine dayalı olarak özelleştirilen tedavilere erişimi, genetik ve kişisel tıpın gelecekteki en önemli hedeflerinden biri olacak.

Ancak, genetik ve kişisel tıpın gelişimiyle birlikte, etik değerlendirmelerin de önemi artıyor. Bireylerin genetik bilgilerinin mahremiyeti ve güvenliği büyük önem taşıyor. Bu nedenle, genetik analizler ve kişisel tıp uygulamalarında veri güvenliği ve gizliliğine dikkat edilmesi gerekiyor.

Sonuç olarak, genetik ve kişisel tıp alanında yapılan çalışmalar, tıp dünyasının geleceğini şekillendiren önemli bir dönüşümü temsil ediyor. Hastalıkların erken teşhisi ve kişiye özel tedavilerin uygulanması, hastaların yaşam kalitesini artırırken, sağlık hizmetlerinin daha etkili ve verimli olmasını sağlıyor. Bu alandaki çalışmaların etik değerlendirmelere uygun olarak yürütülmesi ve genetik bilgilerin güvenliğinin korunması, genetik ve kişisel tıpın başarılı bir şekilde kullanılması için büyük önem taşıyor.

 

Teknolojideki hızlı ilerlemeler ve bilimsel araştırmalar sayesinde, genetik ve kişisel tıp alanında sürekli olarak yeni gelişmeler yaşanıyor. Bu alandaki yenilikler, sağlık hizmetlerini kökten değiştirerek hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinde önemli adımlar atmayı mümkün kılıyor. Günümüzde, genetik analizler ve kişisel tıp uygulamaları sayesinde hastaların sağlık durumuna yönelik daha kesin ve kişiye özel tedavilerin geliştirilmesi mümkün hale geliyor.

Genetik Analiz ve Erken Teşhis: Genetik analizler, bireylerin genetik yapısını inceleyerek potansiyel risk faktörlerini belirleme ve genetik hastalıklara yatkınlığı tespit etme sürecidir. Bu analizler, bireylerin genlerindeki değişiklikleri ve genlerin hastalıklarla ilişkisini belirleyerek, gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına yönelik bir ön görüde bulunmayı sağlar. Özellikle kalıtsal hastalıkların teşhisinde ve genetik risk faktörlerinin belirlenmesinde genetik analizlerin rolü büyük önem taşır. Bu sayede, hastalıkların erken teşhisi mümkün hale gelirken, kişiye özel tedavi yöntemleri belirlenerek hastaların yaşam kalitesi artırılır.

Kişisel Tıp ve Özelleştirilmiş Tedaviler: Kişisel tıp, genetik analiz sonuçlarına dayalı olarak hastalara özelleştirilmiş tedaviler sunma sürecidir. Her bireyin genetik yapısı farklı olduğundan, aynı hastalığa sahip iki bireyin tedavi süreci de farklılık gösterebilir. Kişisel tıp, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak tedavi planlarını bireyselleştirerek hastalara daha etkili ve yan etkileri daha az olan tedaviler sunar. Bu sayede hastaların tedavi süreçlerini daha iyi tolere etmelerine yardımcı olur ve tedavilerin başarı şansı artar.

Toplum Sağlığı ve Hastalıkların Önlenmesi: Genetik ve kişisel tıp, sadece hastalıkların tedavi süreçlerini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda hastalıkların önlenmesine yönelik önleyici tıp alanında da büyük bir rol oynar. Genetik analizler sayesinde kişilerin hastalıklara yatkınlığı belirlenerek, risk altında olan bireylere erken dönemde müdahale edilir ve hastalıkların ilerlemesi engellenir. Bu da toplum sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlar ve sağlık sistemindeki yükü azaltır.

Etik ve Güvenlik Sorunları: Ancak, genetik ve kişisel tıpın hızlı ilerleyişi beraberinde bazı etik ve toplumsal sorunları da beraberinde getiriyor. Özellikle genetik analiz sonuçlarından elde edilen kişisel bilgilerin güvenliği ve mahremiyeti önemli bir endişe kaynağıdır. Bu nedenle, genetik ve kişisel tıp alanında yapılan çalışmaların etik değerlendirmelerle uyumlu olarak yapılması ve verilerin gizliliğinin korunması büyük önem taşır.

Gelecekteki Potansiyel ve Tıbbın Dönüşümü: Sonuç olarak, genetik ve kişisel tıp alanındaki ilerlemeler, tıp dünyasında büyük bir devrim yaratıyor. Hastalıkların erken teşhis ve tedavisi konusunda genetik bilgilerin kullanılması, hastaların sağlık durumuna yönelik daha etkili ve özelleştirilmiş tedavilere ulaşmasını sağlar. Bu alandaki çalışmaların etik ve toplumsal değerlendirmelere uygun olarak yapılması, genetik ve kişisel tıpın başarılı bir şekilde kullanılması için büyük önem taşır. Toplum sağlığını korumak ve hastalıklarla mücadelede daha etkili çözümler sunmak adına, genetik ve kişisel tıp alanındaki çalışmaların etik değerlendirmelere uygun olarak yürütülmesi büyük bir sorumluluktur. Gelecekte, bu alandaki çalışmaların daha da ilerlemesi ve genetik analizlerin daha yaygın hale gelmesi bekleniyor. Bu sayede, hastaların daha etkili ve kişiye özel tedavilere erişimi artacak ve hastalıkların erken teşhisi sayesinde sağlık hizmetlerindeki başarı oranları artacaktır. Ancak, genetik ve kişisel tıpın etik değerlendirmelere ve veri güvenliğine dikkatle yaklaşılması da önemini koruyor. Sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesi ve hastaların ihtiyaçlarına en uygun tedavilerin uygulanması, genetik ve kişisel tıpın temel amacıdır ve bu alandaki çalışmaların toplum için büyük faydalar sağlayacağına inanılıyor.

 

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/genetik-ve-kisisel-tip-hastaliklarin-erken-teshisi-ve-tedavisi/feed/ 0
COVID-19 Pandemisinin Etkileri ve Son Durum http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/covid-19-pandemisinin-etkileri-ve-son-durum/ http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/covid-19-pandemisinin-etkileri-ve-son-durum/#respond Sun, 23 Jul 2024 01:29:56 +0000 http://geztozbul.com/?p=2000 COVID-19 pandemisi, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir krize neden oldu ve dünya genelinde sosyal, ekonomik ve sağlık alanlarında derin etkiler bıraktı. Bu haber raporu, pandeminin etkilerini ve son durumunu inceleyerek, salgının seyrini ve dünya genelinde alınan önlemleri değerlendirecektir.

 

Sağlıkta Pandemi Yükü: COVID-19 salgını, sağlık sistemlerini zorlayarak birçok ülkeyi zor durumda bıraktı. Yoğun bakım ünitelerinin kapasitesi aşılarak, hastanelerdeki yatak sayısı yetersiz kalırken, sağlık çalışanları büyük bir yük altında çalıştı. Aynı zamanda, hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için dünya genelinde yapılan aşılama kampanyaları ve kısıtlamalarla sağlık otoriteleri büyük çaba sarf etti.

 

Aşı Gelişmeleri ve Salgınla Mücadele: Salgına karşı geliştirilen aşılar, dünya genelinde umut ışığı oldu. Farklı ülkelerde geliştirilen ve onaylanan aşılar, yaygınlaştırılarak toplum bağışıklığı hedefi doğrultusunda kullanıldı. Ancak, aşılama kampanyalarının hızı ve kapsamı, ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterdi ve bu durum, eşitsizlikleri artırdı.

 

Sosyal ve Ekonomik Etkiler: COVID-19 salgını, işletmelerin kapanması, seyahat yasakları ve kısıtlamalar nedeniyle dünya genelinde ekonomik durgunluğa yol açtı. İşsizlik oranları artarken, birçok sektörde gelir kayıpları yaşandı. Ayrıca, eğitim, kültürel etkinlikler ve turizm gibi alanlar da olumsuz etkilendi.

 

Gelecekteki Beklentiler ve Dersler: COVID-19 salgını, gelecekteki salgınların önlenmesi için derslerle dolu bir deneyim sağladı. Dünya genelinde sağlık altyapısının güçlendirilmesi, sağlık krizlerine yönelik erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve küresel işbirliğinin artırılması önemli adımlar arasında yer almaktadır. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel faktörlerin göz önünde bulundurulması, pandemilere karşı daha dayanıklı bir dünya oluşturmanın anahtarıdır.

Eğitimde Dönüşüm: Pandemi, eğitim alanında da köklü dönüşümlere neden oldu. Uzaktan eğitim ve dijital öğrenme platformları hızla yaygınlaştı. Öğrenciler ve öğretmenler, online sınıflara ve uzaktan eğitim kaynaklarına uyum sağlamak için teknolojik becerilerini geliştirdi. Ancak, dijital uçurum, bazı bölgelerde eğitimde eşitsizlikleri artırdı. Eğitimde dönüşüm, gelecekteki eğitim sistemlerini daha esnek, erişilebilir ve katılımcı hale getirmek için önemli bir fırsat sunmaktadır.

Gelecekteki Beklentiler ve Dersler: COVID-19 salgını, gelecekteki salgınların önlenmesi için derslerle dolu bir deneyim sağladı. Dünya genelinde sağlık altyapısının güçlendirilmesi, sağlık krizlerine yönelik erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve küresel işbirliğinin artırılması önemli adımlar arasında yer almaktadır. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel faktörlerin göz önünde bulundurulması, pandemilere karşı daha dayanıklı bir dünya oluşturmanın anahtarıdır. Bu süreçte, bilimsel araştırmalara yapılan yatırımların artırılması, tıp ve ilaç endüstrilerinin kapasitesinin güçlendirilmesi, gelecekteki salgınlara daha etkili yanıtlar verebilmek için önemli bir strateji olmalıdır.

Küresel Dayanışma ve İşbirliği: COVID-19 pandemisi, uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha göstermiştir. Salgınla mücadelede, dünya genelindeki ülkeler ve sağlık kuruluşları arasında dayanışma ve bilgi paylaşımı hayati öneme sahipti. Küresel düzeydeki işbirliği, gelecekteki salgınlara karşı daha hızlı ve etkili yanıtlar verebilmek için vazgeçilmezdir. Bu süreçte, güçlü bir uluslararası sağlık altyapısı kurma, acil durum hazırlıklarını artırma ve salgınlar sırasında tıbbi malzeme tedarik zincirlerini güçlendirme çabaları ön plana çıkmalıdır.

 

Toplumsal Dönüşüm ve Dersler: COVID-19 pandemisi, toplumsal yaşamın birçok alanında dönüşümleri de beraberinde getirdi. Sosyal izolasyon, sosyal mesafe, maske kullanımı ve hijyen alışkanlıkları, günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. Toplumlar, dayanıklılık ve dayanışma duygularını güçlendirerek salgının üstesinden gelme çabasında birleşti. Aynı zamanda, pandemi süreci, toplumsal eşitsizlikleri de derinleştirdi. Düşük gelirli aileler, dezavantajlı gruplar ve göçmenler, pandeminin en olumsuz etkilenenleri arasında yer aldı. Toplumsal eşitsizliklerle mücadele, pandemi sonrası dönemde öncelikli hedefler arasında yer almalıdır.

İletişim ve Medya Rolleri: Salgın döneminde, iletişim ve medya organları önemli bir rol oynadı. Doğru ve güvenilir bilgilere ulaşma ihtiyacı, haber kaynaklarına olan talebi artırdı. Ancak, aynı zamanda yanlış bilgilerin ve komplo teorilerinin de yayılması, sağlık otoritelerini bilgi yönetimi konusunda daha dikkatli olmaya yöneltti. Medyanın sorumlu ve güvenilir haberlerle toplumu bilinçlendirmesi, pandemi sürecinde etkili bir iletişim ve kriz yönetiminin anahtarı oldu.

Eğitimde Uzaktan Eğitim Kalıcılığı: Pandemi sürecinde eğitimde yaşanan dönüşüm, uzaktan eğitim uygulamalarının kalıcılığını artırdı. Öğretmenler ve öğrenciler, dijital öğrenme platformlarına uyum sağlamayı öğrenirken, eğitim kurumları dijital altyapılarını geliştirmeye yönelik adımlar attı. Bu deneyim, gelecekteki eğitim sistemlerinin daha esnek ve erişilebilir olması için bir temel oluşturdu.

Geleceğe Yönelik Hazırlıklar: COVID-19 pandemisi, gelecekteki sağlık krizlerine karşı hazırlıklı olma gerekliliğini gözler önüne serdi. Salgınla mücadelede başarılı olan ülkeler, acil durum planları ve kriz yönetimi konusunda daha iyi bir şekilde hazırlıklıydı. Bu nedenle, pandeminin derslerinden biri, gelecekteki salgınlara daha etkili yanıtlar verebilmek için hazırlıklı olmanın önemidir. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi, sağlık çalışanlarına destek sağlanması, aşı üretim kapasitesinin artırılması ve uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi, bu yönde atılacak adımlardır.

 

**Yeniden Açılma ve Normalleşme Süreci:**
Uzun bir süre boyunca salgınla mücadele kapsamında alınan sıkı tedbirlerin ardından, birçok ülke, aşılamada sağlanan ilerleme ve düşen vaka sayıları doğrultusunda normalleşme sürecine geçiyor. Eğitim kurumları, iş yerleri ve sosyal mekanlar kademeli olarak açılıyor. Ancak, normalleşme sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunuyor. Sağlık otoriteleri, vatandaşların hala maske takma, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyum göstermelerini vurguluyor. Ayrıca, aşı oranlarındaki artışın devamı ve yeni varyantlara karşı dikkatli olunması, salgının kontrol altında tutulmasını sağlamak adına büyük önem taşıyor.

**Uluslararası Seyahatler ve Sınır Kontrolleri:**
Pandeminin başlamasıyla birlikte birçok ülke, uluslararası seyahatleri sınırlamak ve sınır kontrollerini sıkılaştırmak zorunda kaldı. Bu süreç, turizm endüstrisi ve hava yolculuğu gibi sektörleri olumsuz etkiledi. Şimdi, aşılamanın yaygınlaşmasıyla birlikte bazı ülkeler, seyahat kısıtlamalarını gevşetmeye başlıyor. Ancak, hala bazı bölgelerde yaygınlaşan yeni varyantlar nedeniyle sınırlamaların devam edebileceği unutulmamalıdır.

**Ekonomik İyileşme ve İstihdam Sağlama Çabaları:**
Pandemi, dünya genelinde birçok işletmeyi ve sektörü etkiledi. İşsizlik oranları arttı ve birçok aile ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Şimdi, normalleşme süreciyle birlikte ekonomik toparlanma çabaları hız kazanıyor. Hükümetler, ekonomiyi canlandırmak için teşvik ve destek önlemleri alıyor, yeni iş imkanları yaratmaya yönelik projelere odaklanıyor. Sosyal yardımlar ve iş gücü programlarıyla desteklenen kesimlerin ekonomik açıdan güçlendirilmesi amaçlanıyor.

**Mental ve Psikolojik Sağlık:**
Salgın, insanların psikolojik ve zihinsel sağlığını da derinden etkiledi. Karantina, izolasyon ve belirsizlik dönemleri, kaygı, depresyon ve stres gibi psikolojik sorunların artmasına neden oldu. Bu dönemde, sağlık kuruluşları ve toplum kuruluşları, mental sağlığı destekleyici hizmetlere odaklanarak, insanların duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. Pandemi sonrası süreçte de psikolojik sağlığın önemi göz ardı edilmemeli, duygusal desteğe erişim ve farkındalık artırılmalıdır.

**Geleceğe Yönelik Dersler ve Hazırlıklar:**
COVID-19 salgını, insanlığa birçok ders verdi. Gelecekteki sağlık krizlerine daha etkili yanıtlar verebilmek için, sağlık altyapısının güçlendirilmesi, araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımların artırılması, aşı ve ilaç üretim kapasitesinin güçlendirilmesi gibi adımların atılması önemlidir. Ayrıca, bilimsel verilere dayalı politikaların ve küresel işbirliğinin, salgınların yayılmasını kontrol altına almak için kritik olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Önümüzdeki dönemde, acil durum planlarının güncellenmesi ve kriz yönetiminin geliştirilmesi, salgınların daha iyi yönetilmesine katkı sağlayacaktır.

COVID-19 pandemisi, dünya genelinde büyük bir sınavdır ve insanlık, güçlü bir dayanışma ve bilimsel gelişmelere dayalı mücadelesiyle bu süreçten dersler çıkarmıştır. Salgının etkileri, sağlık, ekonomi ve toplumsal alanlarda birçok değişikliği beraberinde getirmiştir. Normalleşme süreci, umut verici bir dönemdir, ancak salgının tamamen kontrol altına alındığından emin olmak için dikkat ve özen gösterilmesi gerekmektedir. Bu süreçte, toplumların dayanıklılığı ve geleceğe yönelik hazırlıkları, daha sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için önemlidir. Pandemi sonrası dönemde, sağlık, ekonomi ve sosyal alanlardaki derslerle birlikte güçlü bir şekilde ilerlemek, insanlığın ortak hedefi olmalıdır.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/07/23/covid-19-pandemisinin-etkileri-ve-son-durum/feed/ 0
Gizliliği kaldırılan yeni rapor, ABD istihbarat topluluğunun Kovid’in olası kaynağı konusunda bölünmüş durumda olduğunu belirtiyor http://geztozbul.com/index.php/2023/06/25/gizliligi-kaldirilan-yeni-rapor-abd-istihbarat-toplulugunun-kovidin-olasi-kaynagi-konusunda-bolunmus-durumda-oldugunu-belirtiyor/ http://geztozbul.com/index.php/2023/06/25/gizliligi-kaldirilan-yeni-rapor-abd-istihbarat-toplulugunun-kovidin-olasi-kaynagi-konusunda-bolunmus-durumda-oldugunu-belirtiyor/#respond Sun, 25 Jun 2024 10:55:31 +0000 http://geztozbul.com/?p=1957

(LR) Savunma İstihbarat Teşkilatı Başkanı Korgeneral Scott Berrier, Ulusal Güvenlik Teşkilatı Başkanı General Paul Nakasone, Ulusal İstihbarat Başkanı Avril Haines, Ulusal İstihbarat Başkanı Avril Haines, CIA Direktörü William Burns ve FBI Direktörü Christopher Wray, sırasında ifade veriyor. 9 Mart 2024′te Washington, DC’de Capitol Hill’de dünya çapındaki tehditlerle ilgili bir İstihbarat Seçilmiş Meclis Komitesi duruşması. İstihbarat teşkilatlarının liderleri, Çin’den Rusya’ya, Covid-19′un kökenlerinden TikTok’a kadar geniş bir yelpazede ifade verdi.

Kovid-19′un kökenlerine ilişkin uzun süredir beklenen bir hükümet raporu, ABD istihbarat topluluğunun bulguları hakkında yeni ayrıntılar sunuyor ancak koronavirüsün kaynağının enfekte bir hayvana maruz kalma mı yoksa laboratuvardaki bir olay mı olduğunu kesin olarak belirtmedi.

 Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın gizliliği kaldırılmış 10 sayfalık raporunda, “Tüm kurumlar, hem doğal hem de laboratuvarla ilişkili bir kaynağın, ilk insan enfeksiyonunu açıklamak için makul hipotezler olarak kaldığını değerlendirmeye devam ediyor.” 

Rapor, İstihbarat Topluluğu içindeki bölünmeleri ortaya koydu.

Ulusal İstihbarat Konseyi ve adı açıklanmayan dört kurum, enfekte bir hayvana doğal olarak maruz kalmanın büyük olasılıkla olduğunu tespit ederken, Enerji Bakanlığı ve FBI’ın değerlendirmesi, laboratuvarla ilişkili bir olayın ilk insan enfeksiyonu için daha olası senaryo olduğu yönündeydi.

Raporda, bu arada, CIA ve kimliği belirsiz bir teşkilatın “COVID-19 salgınının kesin kaynağını belirleyememeye devam ettiği, çünkü her iki hipotezin de önemli varsayımlara dayandığı veya çelişkili raporlamada zorluklarla karşılaştığı” belirtiliyor.

Ancak “hemen hemen tüm” istihbarat teşkilatları, virüsün genetik olarak tasarlanmadığı konusunda hemfikirdi ve tüm teşkilatlar, Covid’in biyolojik bir silah olarak üretilmediği konusunda hemfikirdi.

NBC News’ten daha fazlası:
Savcılar, Trump’ın gizli belgeler davasının Aralık ayına kadar ertelenmesini talep ediyor
RFK Jr., sosyal medya platformlarını aşıyla ilgili yanlış bilgilerle
bölüyor

Kongre  , bu yılın başlarında istihbarat topluluğunun Wuhan Viroloji Enstitüsü ile pandeminin kökenleri arasındaki potansiyel bağlantılara ilişkin bilgilerin gizliliğini kaldırmasını gerektiren bir yasa çıkardı  .

Rapor, virüsün bir laboratuvardan kaçarak insanlara bulaşmaya başladığı veya bir hayvandan insanlara bulaştığı hipotezinin merkezinde yer alan Wuhan enstitüsüne ışık tuttu.

2021′de bir ABD istihbarat raporu, Kasım 2019′da hastalandıktan sonra bir hastanede tedavi görmek isteyen Vuhan Viroloji Enstitüsü’ndeki üç araştırmacıyı tespit etti  . laboratuvardan kaçmak

Cuma günkü rapora göre, Mart ayında istihbarat topluluğu, virüsle ilk insan enfeksiyonunun enfekte bir hayvana doğal olarak maruz kalmanın mı yoksa laboratuvar bağlantılı bir olayın sonucu mu olduğunu inceleyerek Covid-19′a yönelik soruşturmasını genişletti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, raporun yayınlanmasının Başkan Joe Biden’ın “kaynakları ve yöntemleri korurken COVID-19′un kökenleriyle ilgili mümkün olduğunca fazla bilginin gizliliğini kaldırma ve paylaşma” taahhüdünü yansıttığını söyledi. Sözcü, Covid’in “kökenlerine inmenin” cumhurbaşkanı için en önemli öncelik olmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/06/25/gizliligi-kaldirilan-yeni-rapor-abd-istihbarat-toplulugunun-kovidin-olasi-kaynagi-konusunda-bolunmus-durumda-oldugunu-belirtiyor/feed/ 0
Pfizer, Moderna ve Novavax, önemli bir avantajla sonbaharda Kovid aşısının piyasaya sürülmesine hazırlanacak http://geztozbul.com/index.php/2023/06/20/pfizer-moderna-ve-novavax-onemli-bir-avantajla-sonbaharda-kovid-asisinin-piyasaya-surulmesine-hazirlanacak/ http://geztozbul.com/index.php/2023/06/20/pfizer-moderna-ve-novavax-onemli-bir-avantajla-sonbaharda-kovid-asisinin-piyasaya-surulmesine-hazirlanacak/#respond Tue, 20 Jun 2024 15:44:19 +0000 http://geztozbul.com/?p=1947

  • ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin bir sonraki atış turu için Covid suşu seçimi, Pfizer, Moderna ve Novavax için kesin bir galibiyet.
  • FDA, üç ilaç firmasına XBB.1.5 omikron alt değişkenini hedefleyen tek suşu iğneler üretmelerini tavsiye etti.
  • Ajansın kararı, aşı üreticilerini sonbahar ve kış için güncellenmiş koronavirüs aşılarını zamanında teslim etme yolunda ilerliyor.
  • Yeni aşıların zamanında teslimi, her ilaç şirketini ticari pazarda rekabet edecek konuma getirecektir. 
Bir eczacı, Chicago Halk Sağlığı Departmanı tarafından 09 Eylül 2022′de Chicago, Illinois’de Southwest Senior Center’da düzenlenen bir etkinlik sırasında COVID-19 aşı takviye aşılarını uygulamaya hazırlanıyor.

ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin bir sonraki atış turu için Covid suşu seçimi Pfizer’ı öne çıkarıyorÇağdaşve Novavaxsonbahara kadar yeni aşıları teslim etme yolunda – birbirleriyle rekabet etmeye hazırlanan aşı üreticileri için kesin bir galibiyet .  

Cuma günü FDA, üç şirkete bugüne kadarki en bağışıklıktan kaçan Covid varyantlarından biri olan  omikron alt değişkeni XBB.1.5′i hedef alan tek suşu aşılar üretmelerini tavsiye etti .

Bu tür, Haziran ayı başlarında ABD’deki tüm Covid vakalarının yaklaşık %40′ını oluşturuyordu, ancak Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinden alınan  verilere göre bu oran yavaş yavaş düşüyor.

Ancak sonbahara kadar yeni aşılar sunma baskısıyla karşılaşan Pfizer, Moderna ve Novavax, FDA’nın kararından 1,5 ay önce XBB.1.5′i hedefleyen aşılarının versiyonlarını geliştirmeye başladılar. Bu şirketlerin geçen hafta sunduğu ön veriler, aşılarının tüm XBB varyantlarına karşı güçlü bağışıklık tepkileri ürettiğini gösteriyor. 

FDA’nın suş seçimi, şirketlerin teslimat zamanlamasını geciktirecek tamamen farklı bir suşu hedefleyen aşılar üretmek için çabalamak zorunda kalmayacağı anlamına gelir. 

Pfizer Perşembe günü, Temmuz ayına kadar XBB.1.5′i hedefleyen bir atış yapabileceğini söyledi. Moderna ve Novavax, sürümleri için belirli bir zaman çizelgesi sağlamadı.

Yine de, FDA’nın kararı, üç şirketin de güncellenmiş iğnelerini zamanında teslim edeceği anlamına geliyor.

Ulusal Bağışıklama ve Solunum Hastalıkları Merkezi’nde üst düzey bir yetkili olan Dr. Melinda Wharton, bir FDA danışma komitesi toplantısında XBB.1.5′i hedef alan aşıların “mevcudiyetinde gecikmelere yol açmadan bitiş çizgisini erken geçmek için en uygun yöntem” olduğunu söyledi. Perşembe günü. 

ABD’nin, federal hükümetin bedava aşı arzının tükenmesinin beklendiği sonbaharda, Kovid aşısı dağıtımını özel sektöre kaydırması bekleniyor. Üreticiler, güncellenmiş iğnelerini hükümet yerine doğrudan sağlık hizmeti sağlayıcılarına satacak.

Buna Johnson & Johnson dahil değil, bir zamanlar lider bir Covid aşısı geliştiricisi. Nadir fakat ciddi kan pıhtılaşması yan etkileri rapor edildikten sonra şirketin aşıları artık ABD’de mevcut değil .

Pfizer ve Moderna için ticari pazar, devlet sözleşmeleri kapsamında olduğundan daha fazla dağıtım kanalından yararlanmak için bir fırsattır.

Ancak her iki şirket de, dünya pandemiden çıktıkça ve daha az insan aşılara ve tedavilere bel bağladığından, bu yıl Covid ile ilgili satışların düşmesini bekliyor. Pfizer, Covid shot gelirinin 2022′de 37,8 milyar dolardan bu yıl 13,5 milyar dolara düşmesini bekliyor .

Moderna, mevcut tek ürünü olan Covid aşısından minimum 5 milyar dolar gelir bekliyor. Jab, geçen yıl 18.4 milyar dolar gelir elde etti.

Novavax için ticari pazar, 2024 ve sonrasında hayatta kalması için çok önemlidir . Nakit sıkıntısı çeken şirket, düzenleyici ve üretimdeki gecikmeler nedeniyle daha geçen yıl acil kullanım kapsamındaki Covid aşısı için ABD’nin onayını aldı. 

Şimdi Novavax’ın en önemli önceliklerinden biri, Pfizer ve Moderna’nın gerisinde kaldıktan sonra ticari pazar payı elde etmektir. FDA’nın suş seçimi, Novavax’ı bu ev isimlerine karşı geçerli bir rakip olarak konumlandırıyor.

Şirket, bu yıl Kovid aşısının satışlarında 1,06 milyar dolardan 1,24 milyar dolara ulaşmayı umuyor. Bu, Novavax’ın geçen yıl ürettiği 1,5 milyar dolarlık atıştan biraz daha düşük.

Ancak üç şirket hala aynı engelle karşı karşıya: Bu aşılar zamanında teslim edilse bile kaç Amerikalı’nın bu yıl içinde güncellenmiş aşıları almak için kolları sıvayacağı belli değil. 

CDC’ye göre, Eylül ayında onaylanmalarından bu yana ABD nüfusunun yalnızca yaklaşık %17′si – yaklaşık 56 milyon kişi – Pfizer ve Moderna’nın en son güçlendiricilerini aldı. 

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/06/20/pfizer-moderna-ve-novavax-onemli-bir-avantajla-sonbaharda-kovid-asisinin-piyasaya-surulmesine-hazirlanacak/feed/ 0
IMF, faiz oranları yükseldikçe Avrupa’da ‘düzensiz’ konut fiyatı düzeltmeleri konusunda uyarıldı http://geztozbul.com/index.php/2023/05/03/imf-faiz-oranlari-yukseldikce-avrupada-duzensiz-konut-fiyati-duzeltmeleri-konusunda-uyarildi/ http://geztozbul.com/index.php/2023/05/03/imf-faiz-oranlari-yukseldikce-avrupada-duzensiz-konut-fiyati-duzeltmeleri-konusunda-uyarildi/#respond Wed, 03 May 2024 13:25:54 +0000 http://geztozbul.com/?p=1899

  • IMF, “Piyasalar enflasyon risklerini yeniden fiyatlandırırsa ve finansal koşullar beklenenden daha fazla sıkılaşırsa konut fiyatlarındaki düşüşler hızlanabilir” dedi.
  • Avrupa istatistik ofisi Eurostat’tan alınan veriler, konut fiyatlarının 2015′ten bu yana ilk kez düştüğünü gösterdi.
  • Avrupa Merkez Bankası önümüzdeki hafta toplanacak ve üyelerinden biri geçtiğimiz günlerde 50 baz puanlık bir artışın masadan kaldırılmadığını öne sürdü.
Bir yaya Stockholm, İsveç’te satılık konut ilanlarını inceliyor.

STOCKHOLM, İsveç – Uluslararası Para Fonu Cuma günü, bölgenin enflasyonu düşürmeye çalıştığı bir dönemde, Avrupa’da “düzensiz” ev fiyat düzeltmeleri konusunda uyarıda bulundu.

IMF, Avrupa için en son bölgesel ekonomik görünümünde, bazı Avrupa konut piyasalarında aşağı yönlü bir düzeltmenin sürmekte olduğunu, ancak merkez bankalarının faiz oranlarını daha da artırmasıyla bu düşüşün hızlanabileceğini söyledi.

“Gayrimenkul piyasalarında düzensiz düzeltmeler, daha geniş finansal sıkıntılardan kaçınılsa bile gerçekleşebilir. Fon, bazı Avrupa ülkelerinde, örneğin Çek Cumhuriyeti, Danimarka ve İsveç’te konut fiyatlarının 2022’de %6′dan fazla düştüğü İsveç’te halihazırda bir konut piyasası düzeltmesi yapılıyor” dedi.

“Piyasalar enflasyon risklerini yeniden fiyatlandırırsa ve finansal koşullar beklenenden daha fazla sıkılaşırsa, konut fiyatlarındaki düşüşler hızlanabilir. Bu fiyat düşüşlerinin hane halkı ve banka bilançoları üzerinde olumsuz etkileri olacaktır” diye ekledi IMF.

Merkez bankaları enflasyon seviyelerini düşürme çabalarında faiz oranlarını artırdıkça, ipotek ödemeleri de artabilir. Sonuç olarak, ipotek sahipleri harcayacak daha az gelire sahip olabilir ve hatta bazı durumlarda kredilerini geri ödeyemeyecekleri bir noktaya gelebilir. Bankalar da geri ödemelerin yapılmadığı bir ortamda zorlanabilir.

“Ev fiyatlarını temel itici güçleriyle ilişkilendiren ampirik modeller, çoğu Avrupa ülkesinde %15-20′lik bir aşırı değerlemeye işaret ediyor. Bu nedenle, mortgage oranlarının hala yükselişte olması ve reel gelirlerin enflasyon nedeniyle düşmesi nedeniyle, son zamanlarda birçok pazarda konut fiyatları geriliyor” dedi.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/05/03/imf-faiz-oranlari-yukseldikce-avrupada-duzensiz-konut-fiyati-duzeltmeleri-konusunda-uyarildi/feed/ 0
Jenny Craig, çalışanlara kilo verme merkezlerini kapattığını söylüyor ve toplu işten çıkarmalar konusunda uyarıyor http://geztozbul.com/index.php/2023/04/30/1883/ http://geztozbul.com/index.php/2023/04/30/1883/#respond Sun, 30 Apr 2024 09:26:30 +0000 http://geztozbul.com/?p=1883

Bloomberg | Getty Resimleri

Jenny Craig, kilo verme şirketinin bu hafta bazı personelini gönderdiği iletişimlere göre, “fiziksel operasyonları azaltmaya” başladığında ve bir alıcı aramaya başladığında, potansiyel toplu işten çıkarmalar konusunda çalışanları uyardı.

NBC News’e sağlanan Salı tarihli “Jenny Craig Şirket Geçiş SSS” başlıklı bir belgeye göre şirket, “son birkaç aydır bir satış sürecinden geçtiğini” söyledi.

Birkaç Jenny Craig çalışanı, şirketin son günlerde olası işten çıkarmalar konusunda kendilerini uyardığını söyledi.

SSS belgesi şunları söylüyordu: ”Özellikle 50′den fazla kişinin potansiyel olarak etkilendiği siteler için Uyarı Bildirimleri yayınlamak zorunda kalsak da, bu muhtemelen tüm çalışanları bir şekilde etkileyecektir.

“Tam olarak etkilenecek çalışanları/grupları ve herhangi bir çalışanın tutulup tutulamayacağını bilmiyoruz. Sonuç olarak, istihdamınızın etkilenebileceğini tahmin etmenizi ve başka bir iş aramaya başlamanızı öneririz” dedi.

NBC News’ten daha fazlası:

  • Disney hayranları, şirketin DeSantis’e açtığı davaya cevaben çevrimiçi olarak savaşıyor
  • Elon Musk, yapay zekayı görüşmek üzere Senatör Schumer ile bir araya geldi
  • Biden, Harris’in çalışmalarını yeniden seçim teklifinin özü olarak yükseltmek istiyor

Federal WARN Yasası, genellikle en az 100 çalışanı olan işverenlerin, işçilere olası toplu işten çıkarmalar veya şantiye kapanışları hakkında 60 gün önceden bildirimde bulunmalarını gerektirir.

Belgeyi kaç çalışanın aldığı tespit edilemedi. Jenny Craig’deki sözcüler ve yöneticiler, yorum taleplerine yanıt vermedi.

Bloomberg Law geçen ay şirketin  bir satış peşinde olduğunu bildirdi .

1983′teki lansmanından bu yana Jenny Craig, hazır yemekleri ve diyet planlarının yanı sıra koçlarla yüz yüze görüşmeler sunan kilo verme merkezleriyle tanınıyor.

Merkezi Carlsbad, California’da bulunan şirket,  Nisan 2019′da 55 milyar dolarlık bir özel sermaye şirketi olan HIG Capital tarafından açıklanmayan bir bedel karşılığında satın alındı. HIG o sırada söyledi. HIG, yorum talebine yanıt vermedi.

ABD genelinde Jenny Craig’i mevcut işverenleri olarak listeleyen, şantiye çalışanlarından kurumsal personele kadar düzinelerce LinkedIn kullanıcısı, son 24 saat içinde ”Çalışmaya Açık” bildirimleri yayınladı.

Perşembe öğleden sonra, Jenny Craig’in insan kaynakları sorumlusu Emily Hawkins,   platformda kendilerini başka fırsatlara açık olarak işaretleyen birkaç meslektaşının onaylarını yayınladı . Hawkins, yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dahili operasyonları tartışma yetkisi olmadığı için isimsiz olarak konuşan mevcut bir Jenny Craig çalışanı, çalıştığı yerin yeni müşteri almayı durdurması talimatı verildiğini söyledi.

SSS belgesine göre Jenny Craig’in politikası, işten çıkarılan çalışanlara “şirketteki iş düzeyi ve görev süresine göre” kıdem tazminatı sağlamaktır.

Ancak şu anda bunların ödenmesi pek olası değil” dedi.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/04/30/1883/feed/ 0
Ekonomist, Oxford sıtma aşısının piyasaya sürülmesinin Sahra altı Afrika’da ‘büyük’ ​​etkileri olabileceğini duyuruyor http://geztozbul.com/index.php/2023/04/23/ekonomist-oxford-sitma-asisinin-piyasaya-surulmesinin-sahra-alti-afrikada-buyuk-etkileri-olabilecegini-duyuruyor/ http://geztozbul.com/index.php/2023/04/23/ekonomist-oxford-sitma-asisinin-piyasaya-surulmesinin-sahra-alti-afrikada-buyuk-etkileri-olabilecegini-duyuruyor/#respond Sun, 23 Apr 2024 15:45:48 +0000 http://geztozbul.com/?p=1847

  • Aşıyı geliştiren Oxford Üniversitesi’nin Jenner Enstitüsü, sıtmanın ağırlıklı olarak Sahra altı Afrika’da olmak üzere yılda yaklaşık 800.000 kişiyi öldürdüğünü tahmin ediyor.
  • R21 aşısı, DSÖ’nün %75’lik etkinlik hedefini geçen türünün ilk örneğiydi, ancak son aşama denemelerinden elde edilen veriler hâlâ beklemede.
  • Capital Economics gelişmekte olan piyasalar baş ekonomisti William Jackson’a göre, başarılı bir lansman ”önemli olumlu ekonomik sonuçlara” sahip olabilir.

Nijerya bu hafta, Oxford Üniversitesi’ndeki bilim adamları tarafından geliştirilen ve potansiyel olarak milyonlarca hayatı kurtarmanın ve Afrika’nın uzun vadeli ekonomik beklentilerini artırmanın yolunu açan yeni bir sıtma aşısını geçici olarak onaylamak için Gana’ya katıldı.

Dünya Sağlık Örgütü‘ne göre dünya çapındaki tüm sıtma ölümlerinin %31,3’ünü oluşturan Afrika’nın en büyük ekonomisi, Gana’nın temizlenen ilk ülke olmasından sadece bir hafta sonra, Salı günü R21/Matrix-M sıtma aşısının piyasaya sürülmesi için yasal izin verdi. yeni çekim

Her iki ülke de, sivrisineklerin taşıdığı hastalıktan ölüm riskinin en yüksek olduğu yaş grubu olan 5 ila 36 aylık çocuklar üzerinde kullanılmak üzere aşıyı onayladı.

Aşıyı geliştiren Oxford Üniversitesi Jenner Enstitüsü, sıtmanın yılda yaklaşık 800.000 kişiyi öldürdüğünü tahmin ediyor. Bu kayıplar, ağırlıklı olarak, beş çocukluk ölümünden birinin hastalıkla ilişkili olduğu Sahra altı Afrika’da meydana geliyor. DSÖ, 2020′de 241 milyon klinik sıtma vakasının meydana geldiğini ve çoğu Afrika’da çocuklar olmak üzere 627.000 ölümle sonuçlandığını değerlendirdi.

R21 baş araştırmacısı Profesör Adrian Hill, “Bu, Oxford’da 30 yıllık sıtma aşısı araştırmasının, en çok ihtiyaç duyan ülkelere yeterli ölçekte sağlanabilen yüksek etkili bir aşının tasarımı ve sağlanmasıyla bir doruk noktasını işaret ediyor” dedi. Matrix-M programı ve Jenner Enstitüsü direktörü, 13 Nisan’da Gana’nın düzenleyici izninin duyurulması üzerine söyledi.

Kenya’da sıtma aşısının lansmanı sırasında 13 Eylül 2019′da Kenya’nın batısındaki Homabay İlçesi, Ndhiwa’da bir sağlık çalışanı bir çocuğu sıtmaya karşı aşılıyor.
Brian Ongoro | AFP | Getty Resimleri

2021′de DSÖ, 2019′dan beri 800.000 çocuğu takip eden Gana, Kenya ve Malavi’deki pilot programların ardından GSK’nın Sahra altı Afrika’da kullanıma sunulması için GSK’nın RTS,S sıtma aşısına imza attı . hastalıkla mücadelede çok daha güçlü olmak.

R21 aşısı, DSÖ’nün %75’lik etkinlik hedefini geçen türünün ilk örneğiydi, ancak son aşama denemelerinden elde edilen veriler hâlâ beklemede.

Aşı, yılda yaklaşık 200 milyon doz sağlama kapasitesine sahip olduğunu öne süren Hindistan’ın Serum Enstitüsü tarafından üretiliyorken, aşının hem üretilmesi ucuz hem de taşınması kolay olduğu bildiriliyor.

‘Uzun vadeli büyümeye büyük destek’

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, sıtmanın birçok ulusal ekonomi için büyük bir yük olduğunu, özellikle de birçok fakir ülkenin en çok etkilenenler arasında yer aldığını vurgulamaktadır. CDC, bu nedenle, hastalığın “kısır bir hastalık ve yoksulluk döngüsünü sürdürdüğünü” söylüyor.

Aşının ekonomik etkisi, lojistik zorluklar, daha büyük çocuklara ve yetişkinlere ne ölçüde bağışıklığın sağlanabileceği ve bağışıklığın süresi gibi şu anda bilinmeyen çok sayıda faktöre bağlı olsa da, başarılı bir şekilde kullanıma sunulmasının ”önemli olumlu etkileri” olabilir. Capital Economics gelişmekte olan piyasalar baş ekonomisti William Jackson’a göre ekonomik çıkarımlar.

Jackson, daha düşük çocuk ölüm oranlarının, nüfusun önleme ve tedavi maliyetlerini azaltacağını ve çeşitli tahminlerin, ağır şekilde etkilenen ülkelerde hane gelirinin yaklaşık %3,8′inin bu tür önlemlere harcanabileceğini öne sürdüğünü belirtti.

“Kamu sağlık harcamalarının üzerindeki yükü de azaltacaktır. Jackson, Perşembe günü bir araştırma notunda, bu kaynaklar diğer tüketim için serbest bırakılabilir veya tasarruf edilebilir, bu da yerel yatırım için kullanılabilecek kaynak havuzunu artıracaktır.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/04/23/ekonomist-oxford-sitma-asisinin-piyasaya-surulmesinin-sahra-alti-afrikada-buyuk-etkileri-olabilecegini-duyuruyor/feed/ 0
Biden yönetimi, Yüksek Mahkeme’den kürtaj hapı kullanımına ilişkin sınırlamaları engellemesini istenildi http://geztozbul.com/index.php/2023/04/17/biden-yonetimi-yuksek-mahkemeden-kurtaj-hapi-kullanimina-iliskin-sinirlamalari-engellemesini-istenildi/ http://geztozbul.com/index.php/2023/04/17/biden-yonetimi-yuksek-mahkemeden-kurtaj-hapi-kullanimina-iliskin-sinirlamalari-engellemesini-istenildi/#respond Mon, 17 Apr 2024 10:20:43 +0000 http://geztozbul.com/?p=1815

  • DOJ ve kürtaj hapı dağıtıcısı Danco Laboratories Cuma günü Yüksek Mahkemeden mifepristona erişimi tehdit eden bir kararı engellemesini istedi.
  • ABD 5. Bölge Temyiz Mahkemesi Çarşamba günü geç saatlerde ABD Bölge Yargıcı Matthew Kacsmaryk’in Gıda ve İlaç İdaresi’nin mifepriston onayını askıya alan kararını bloke etti.
  • Yargıtay muhtemelen kürtaj hapının yasal statüsüne ileride karar verecek.
Bu fotoğraf illüstrasyonunda, Mifepristone tablet paketleri 13 Nisan 2024′te Maryland, Rockville’de bir aile planlaması kliniğinde sergileniyor. 
Anna Para Kazanan | Getty Resimleri

Biden yönetimi ve kürtaj hapı dağıtıcısı Danco Laboratories Cuma günü, Yargıtay’dan bu ilaca, mifepriston’a erişimi tehdit eden bir kararı, ülke çapında prosedürden geçmeyi zorlaştırabilecek bir yasal mücadelenin tırmanmasıyla engellemesini istedi.

ABD 5. Bölge Temyiz Mahkemesi Çarşamba günü geç saatlerde ABD Bölge Yargıcı Matthew Kacsmaryk’in Gıda ve İlaç İdaresi’nin mifepriston onayını askıya alan kararını bloke etti .

Ancak temyiz mahkemesi, kürtajın yasal olduğu eyaletlerde bile ilaca erişimi önemli ölçüde sınırlayacak olan mifepriston kısıtlamalarını geçici olarak yeniden uygulamak için 2′ye 1 oy verdi.

ABD Başsavcısı Elizabeth, “Yürürlüğe girmesine izin verilirse, alt mahkemelerin kararları, ilaç endüstrisi, ilaca erişmesi gereken kadınlar ve FDA’nın yasal yetkisini uygulama yeteneği için kapsamlı sonuçlarla birlikte mifepristonun düzenleyici rejimini alt üst eder” dedi. Ön kayıt dedi.

Başsavcı, bunun, herhangi bir mahkemenin, ajansın güvenlik hakkındaki kararı üzerindeki bir anlaşmazlığa dayalı olarak bir FDA ilaç onayının koşullarını ilk kez yürürlükten kaldırdığını söyledi. Mifepristonun 20 yılı aşkın süredir piyasada olduğunu vurguladı.

Misoprostol adı verilen başka bir ilaçla kombinasyon halinde kullanılan mifepriston, ABD’de gebeliği sonlandırmanın en yaygın yöntemidir ve tüm kürtajların yaklaşık yarısını oluşturur. Dünyanın başka yerlerinde tek başına kürtaj ilacı olarak kullanılan misoprostol alt mahkeme kararlarından etkilenmez.

Adalet Bakanlığı önceki dosyalarda, mifepristona erişimi kısıtlayan kararın Cumartesi günü saat 12:00 CT’de yürürlüğe gireceğini söyledi.

Kürtaj erişimi üzerindeki etkisi

Temyiz mahkemesi yargıçları, mifepristonun postayla teslimini geçici olarak engelledi, hastalara yeniden doktor ziyareti yapılmasını zorunlu kıldı ve hastaların hapı hamileliğin yedinci haftasına kadar alma süresini 10 haftadan aşağı indirdi. Eski Başkan Donald Trump tarafından atanan yargıçlar Kurt Engelhardt ve Andrew Oldham kısıtlamalar için oy kullandı.

Prelogar, alt mahkeme kararlarının derhal tüm mifepriston dozlarını yanlış markalandıracağını çünkü etiketlemelerinin FDA’nın orijinal onayıyla tutarlı olmayacağını söyledi. Prelogar, GenBioPro adlı ikinci bir şirket tarafından üretilen mifepristonun jenerik versiyonunun da artık FDA onaylı olmayacağını söyledi.

]]>
http://geztozbul.com/index.php/2023/04/17/biden-yonetimi-yuksek-mahkemeden-kurtaj-hapi-kullanimina-iliskin-sinirlamalari-engellemesini-istenildi/feed/ 0